24 Ağustos 2007 Cuma

ETKİLİ AİLE İLETİŞİMİ

');
//-->
ETKİLİ AİLE İLETİŞİMİ
Sevgili anne babalar ;
Herkesin bildiği bir söz vardır: “Eğitim ailede başlar” Her aile başarılı çocuklar yetiştirmek ister. Bunu gerçekleştirmek için çocuğuna her türlü imkanı hazırlar. Ancak unutulmaması gereken bir konu daha vardır ki, o da çocuğun kimlik gelişimidir. Çocuğun içinde bulunduğu dönemi nasıl atlattığı çocuğun hayatta kazanacağı başarıları kadar önemlidir.
“Dünyadaki aynalar gümüşlenmiş cam parçaları değil çocuklarımızdır. Çünkü onlar sizi yansıtır. ” Çocuk gerçekten de aileyi yansıtır. Ailedeki bireylerin kişilik yapısı çocuğun kişilik yapısını şekillendirir.
Ailenin çocuğa verdiği eğitimle çocuğun kişilik yapısı şekillenecekse aile çocuğa nasıl bir eğitim vermeli? Öncelikle her aile çocuklarını ayrı bir birey olarak görüp kişiliklerine , bağımsızlıklarına saygı duymalıdır. Bunu yapmak için iletişim çok önemlidir.
Her şeyden önce etkin dinlemenin bilinmesi gerekmektedir. Batılı psikolog Publilus Syrus;”Çocuğuna servet bırakmak isteyen anne- baba, ona iyi dinlemeyi öğretmelidir"diyor. Etkin dinleme için kişinin söylediklerinin gerçek anlamlarının kavranması gerekir. Duyulduğunu ve anlaşıldığını bilmek çok güzel bir duygudur.
Çocuklar sevgiye tepki verirler.
Çocuğunuzun söylediklerini duymak istemelisiniz.
Çocuğunuzun duyguları sizinkinden ne kadar farklı olursa olsun onun duygularını kabul etmelisiniz.
Duyguların sürekli değil, geçici olduğuna inanmalısınız.
Çocuğunuzun ayrı ve farklı bir birey olduğunu kabul etmelisiniz.
Çocuğunuzun sorunları olduğunda yanında olmalı fakat sorunlarını kendisi çözmesi için onu yanlızca cesaretlendirmelisiniz.

Çocuğunuzla İletişiminize Engeller Nelerdir?
Acaba hangimizin gören bir bakışa, duyan bir kulağa gereksinimi yok? Dr. Pire’ nin “İnsanların çoğu duvar, çok azı da aralarında köprü kurarlar” sözü günümüzün yoğun temposuna kendini kaptıran insanların (yani bizlerin) arka plana ittiği çok önemli bir gereksinimi vurguluyor. Özellikle çocuklarımızla olması gereken yakınlaşma ve iletişim gereksinimi.
Evet , çocuklarımızla iletişimimize engel olan, konuşmalarımızı yüzeysel kılan ve gerçek dinlemeyi engelleyen tavırlara bir göz atalım:
Emir Vermek, Yönlendirmek
Uyarmak, Gözdağı Vermek
Ahlak Dersi Vermek
Öğüt Vermek ve Çözüm Önerileri Getirmek,
Öğretme, Nutuk Çekme
UNUTMAYALIM!
Olumlu ilgi , çocuğunuzu mutlu eder, kendine olan güvenini artırır. Övme, teşekkür, iftihar ve hayranlık gibi olumlu ilgi gösterme şekilleri kişinin moraline gerçek bir katkıda bulunur.
Olumsuz ilgi ise üzer ve yenik düşürür. Eleştiri ve gülünç bulma, hayal kırıklığı ve güvensizlik kişiyi üzer ve yıpratır.
İster olumlu ister olumsuz tüm etkiler ya fiziksel ya da psikolojiktir.
Etkiler: Fiziksel, Psikolojik
Olumlu: Öpme, kucaklama, okşama, sırtını sıvazlama, övme, teşekkür, göz kırpma, takdir eden bir bakış
Olumsuz: Dayak, eleştiri, küçümseme, tepeden bakma
ÇOCUKLARIMIZLA ARAMIZA DUVARLAR ÖRMEYELİM, KÖPRÜLER KURALIM.
ÇOCUĞUMUZUN ÖZGÜVENİNİ ARTIRMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
FONA SIK SIK SÖZ HAKKI VERİN.
FKENDİNİ VE DUYGULARINI NE “NE DÜŞÜNÜYORSUN, NASIL HİSSEDİYORSUN” GİBİ SÖZLERLE ANLAMAYA ÇALIŞIN.
FONUN FİKİRLERİNE DEĞER VERDİĞİNİZİ HİSSETTİRİN.
FONUN OLUMLU DAVRANIŞLARINI KESİNLİKLE TAKDİR EDİN.
FO KONUŞURKEN ONUN YÜZÜNE BAKIN VE CİDDİYE ALINDIĞINI HİSSETTİRİN.
FONUN İÇİN ZAMAN AYİRİN.
FYAŞINA UYGUN GÖREVLER VERİN VE DAHA SONRA BAŞARISINI TAKDİR EDİN.
FONUN ILE DEĞİŞİK KONULARDA SOHBET ETME ORTAMI OLUŞTURUN.
FONUN KORKU VE ENDIŞELERİNE SAYGI DUYUN.
FAŞIRI ELEŞTİRİCİ OLMAKTAN VE YARGILAYICI OLMAKTAN ÇEKİNİN.
FHATALI DAVRANIŞLARINI KONUŞARAK UYARIN VE ONA DOGRU OLANI ANLATIN.
F BAŞKALARININ YANINDA ONU KÜÇÜK DÜŞÜRMEYİN.
FONUN BAŞARISIZLIKLARINI BÜYÜTMEYİN.
F BAŞKALARI İLE KIYASLAMAYIN.
F KABİLİYETLERİNİ FARKEDİN VE TEŞVİK EDİN.
FTOPLULUK İÇERİSİNDE SÖZ ALMASINI TEŞVİK EDİN.
FONU SIK SIK SEVDİĞİNİZİ SÖYLEYİN.
FONUN İÇİN ÖNEMLİ OLAN ŞEYLERE SİZ DE ÖNEM VERİN.
FONUN ÖNEMLİ GÜNLERİNİ UNUTMAYIN
FSADECE ONUN İÇİN AYIRDIĞINIZ ZAMANLAR OLSUN.
FYANLIŞ VE UYGUNSUZ CEZALANDIRMADAN KAÇININ.
FONDAN BEKLENTİLERİNİZ ÇOK AŞIRI OLMASIN.
FONA YAŞINDAN VE OLDUĞUNDAN KÜÇÜKMÜŞ GİBİ DAVRANMAYIN
F ONUNLA BİRLİKTE SOSYAL AKTİVİTELERDE BULUNUN.

Ercan NAR
REHBER ÖĞRETMEN
Canan Bilbay
Psikolojik Danışman ve Rehberlik Uzmanı
Canan Bilbay'a e-posta

Hiç yorum yok: